Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
BayrakArma
BayrakArma
Ulusal Marş: İstiklâl Marşı

MENÜ
0:00

Konum
Başkent
ve en büyük
Lefkoşa
54°40′K 25°19′D
Resmî dil(ler)Türkçe
MilliyetKıbrıs Türkü
Yönetim biçimiDemokrasi
 -CumhurbaşkanıDerviş Eroğlu
 - Meclis BaşkanıSibel Siber
 - BaşbakanÖzkan Yorgancıoğlu
 - Kurucu CumhurbaşkanıRauf Raif Denktaş
Kuruluş
 - Bağımsızlık15 Kasım 1983
Nüfus
 - 2011 sayımı294.906 (de-facto)[1]
GSYİH (SAGP)
 - Kişi başına14.765 ABD Doları
Para birimiTürk Lirası ( Turkish lira symbol 8x10px.png TL ) ([[ISO 4217|TRY Turkish lira symbol 8x10px.png]])
Zaman dilimiDAZD (UTC+2)
 - YazDAYZD (UTC+3)
Trafik akışısol
Internet TLD.nc.tr.cy ve .tr
Telefon kodu+90 392
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (kısaca KKTC) veya Kuzey KıbrısAkdeniz'de bulunan en büyük üçüncü ada ve Anadoluyarımadasının 65 km güneyindeki Kıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan bağımsız devlet. Bağımsızlığı Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmamaktadır.[2] Bugün birçok devlet, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar tarafından adanın sadece güneyini kontrol altında tutan Kıbrıs Rum Yönetimi toprakları içerisinde kabul edilmekte, Kuzey Kıbrıs ise de facto olarak nitelendirilmektedir. Birleşmiş Milletler[3] ve Avrupa Konseyi[4]'ne göre, Türkiye'nin işgali altındadır.

Bağımsızlık ilanından bu yana Türkiye tarafından ekonomik, siyasi ve askerî olarak desteklenmektedir. Türkiye'de "Yavru vatan", "Yeşilada"[5] ya da "cennet ada"[6] diye de bilinir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kendisine uygulanan ambargolardan dolayı ekonomik olarak Türkiye'ye bağımlı hale gelmiştir.[7] 2010 yılı itibarıyla 2.66 milyar TL olan devlet bütçesinin %32.6'sını Türkiye'nin ekonomik yardımları oluşturur.[8] Buna karşın 2001 yılından itibaren ekonomide hızlı bir büyüme yaşanmış;[7] ancak ülke 2000'li yılların sonlarından itibaren ekonomik sıkıntılar yaşamaya başlamıştır.[9][10][11]

Tarih


Kıbrıs Krallığı'nın son hükümdarı (1474–1489 ) olan Caterina Cornaro'nun adayı Venedik Cumhuriyeti'ne satması ile krallık sona erdi.

İlk çağlar]

Tarihi boyunca birçok ulusun egemenliği altına giren Kıbrıs MÖ 1500 yılı civarında Antik Mısırın, MÖ 1320 yılı civarında Hititin[12] ve MÖ 1200'li yıllarında tekrar Mısırın, MÖ 1000 yılı civarından Fenikelilerin ve MÖ 709'da Asurluların egemenliği altına girdi.[13][14]
MÖ 669'da bağımsızlığını kazandıysa da tekrar Mısır firavunu Amasis tarafından alındı. MÖ 545'te Pers Ahameniş İmparatorluğu'na geçti ve MÖ 333'teİssus Muharebesinde Persleri yenen Büyük İskender'in egemenliği altında özerklik tanındı.[15][16]
Bu tarihten sonra adada Yunan kültürü önem kazandı. MÖ 58 yılında ada Roma İmparatorluğunun bir vilayeti haline geldi ve 350 sene boyunca Roma İmparatorluğu kontrolünde kaldı. 395’te, Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası olan adada halk Putperestlikten yavaş yavaş Ortodoksluk mezhebine geçti.[17]
1191 yılında Aslan Yürekli Richard Üçüncü Haçlı Seferi sırasında adaya yerleşti ve daha sonra adayı Tapınak Şövalyeleri’ne sattı. 1192 yılında adayı satın alan Guy de Lusignan ve soyu 1489'da Venediklilerin adayı alışına kadar Kıbrıs'ı kontrol ettiler.

Venedikliler

Kıbrıs'ta Venedik Cumhuriyeti hakimiyeti, 26 Şubat 1489'da başladı. O dönemde adanın hakimi olan Lüzinyan kralı, Katerina Kornaro adlı bir Venedik soylusuyla evlendi. Kral ölünce, ada Venediklilere kaldı.[18]
Adayı yöneten Venedikli, Mağusa'da ikamet etmekteydi. Venedikliler döneminde askeriyeye önem verilmiş, Mağusa'nınki başta olmak üzere kaleler sağlamlaştırılmıştı. LefkoşaSurları ise 8 milden 3 mile indirilerek yeniden yapılmıştır.[18]

Osmanlı dönemi


Kıbrıs'ın Osmanlı İmparatorluğu'nda denizci olan Piri Reis tarafından oluşturulmuş tarihi haritası.
Fetihden önce Kıbrıs, Doğu Akdeniz'deki Osmanlı Devleti'ne ait gemilerine akın yapan Hıristiyan korsanlarının sığınağı haline gelmiştir.[19] Bu korsanlar genellikle deniz ticaret gemilerine ve hacca giden yolculara saldırarak buradaki yol güvenliğini yok etmektedir. Bu gibi nedenlerden dolayı Kıbrıs'ın alınması gerekli görülmüştür.[20]
Kıbrıs, II. Selim'in hükümdarlığı esnasında, Lala Mustafa Paşa komutasındaki ordu ve Piyale Paşa komutasındaki donanma tarafından,[16] 1 Temmuz 1570'de başlayıp,[21] 1 Ağustos 1571'de Mağusa'nın fethedilmesiyle[22] Osmanlı idaresine girdi. Kıbrıs'ın fethiyle Osmanlı Devleti, Doğu Akdeniz'e tamamen hâkim olmuştur.[23]
15 Eylül 1570 tarihinde Lala Mustafa Paşa, tören ile Lefkoşa şehrine girmiştir.[24] Kıbrıs fethedildiği tarihte adada çok az sayıda Ortodoks Rum vardı. Çünkü Venedikliler Katolik idi ve Ortodoks Kilisesi'ne yaşama hakkı tanımıyordu. Osmanlı Devleti Ortodokslara serbestçe kilise kurma ve gelişme imkânı sağladı. Böylece adada Ortodoks Kilisesi gelişti ve Katolik Kilisesi etkinliğini kaybetti.
1571 yılında Kıbrıs'ta yapılmış bulunan nüfus sayımında yerli halkın nüfusu 150.000'dir. Burada bulunan Türk askeri ise 30.000 kadardır.[25] Fethin ardından Karaman'dan adaya göç ettirilen Türkler, adanın ilk Türk sakinleridir.[26] Bugün adada yaşayan Kıbrıs Türkleri'nin (Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nden gelenler hariç) soyu bu Osmanlı idaresinde adaya gönderilen Türklerden gelmektedir.[27]

Birleşik Krallık dönemi


1931 yılında Enosis taraftarı Rum gösterileri
93 Harbi'nde Rusya İmparatorluğu karşısında yenilen Osmanlı, Ruslara karşı fazla ödün vermemek amacıyla[28]Birleşik Krallığın isteği üzerine ada 92.799 sterline kiralanmıştır.[29] Osmanlı mülkiyeti devam ediyor sayılmakla birlikte, yönetim tamamen Birleşik Krallık'a geçti.[30] Birleşik Krallık adayı "Komiser" diye tabir ettiği yüksek rütbeli yöneticilerle idare etmiştir. 1914'te başayan I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın Birleşik Krallık karşısındaki Almanya'nın yanında savaşa girmesi üzerine Birleşik Krallık adayı ilhak edip adaya vali tayin etti. 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın 21. Maddesi gereğince, Birleşik Krallığa ilhakı tanındı.[31] 1925 yılında Kıbrıs kraliyet kolonisi olarak ilan edildi ve adaya ilk Türkiye Cumhuriyeti konsolosu atandı.[32]
Ekim 1931'de itibaren Rumlar Enosis isteğiyle ayaklandı, Rumlar'ın Birleşik Krallık yönetimine karşı ayaklanması sonucu Birleşik Krallık'ın politikası sertleşti. Yunan ve Türk tarihinin okutuması, iki ülkenin bayraklarının kullanılması ve Yunan ya da Türk ulusal kahramanlarının resimlerinin sergilenmesi yasaklandı.[33] Türk topluluğu Enosis’e karşı olduğunu açıkladı. 1943 yılında Kıbrıs Adası Türk Azınlığı Kurumu (KATAK) kuruldu. Fakat KATAK'ın faaliyetini yetersiz bulan Fazıl Küçük KATAK'tan ayrılmış ve 23 Nisan 1944'te Kıbrıs Millî Türk Halk Partisi (KMTHP)'ni kurmuştur.
II. Dünya Savaşı’nın ardından kolonilerin tasfiyesi eğilimi yaygınlaşınca, 18 Ekim 1950'de Kıbrıs Rum Ortodoks liderliğine III. Makarios seçilmiştir. Yunanistan Hükûmeti 1954'deBirleşmiş Milletler’e ulusların kendi kaderlerini tayin haklarının (Self-determinasyon) Kıbrıs için de uygulanması yolunda başvuruda bulundu. Türkiye'nin karşı çıktığı bu istek Birleşmiş Milletler'ce reddedildi.
EOKA 1 Nisan 1955’de adada faaliyete geçti. Rumlar arasında Enosisçi-Anti Enosisçi çatışması başladı. Türkiye ilk kez sorunda taraf olmayı kabul etti[kaynak belirtilmeli] ve 29 Ağustos’ta Londra’da Birleşik Krallık ve Yunanistan’ın katıldığı toplantıda, Türkiye de temsil edildi. 15 Kasım 1957'de Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) kuruldu. 1958 yılında gündeme gelen MacMillan Planı'na göre Kıbrıs’ın İngiliz Milletler Topluluğu içinde kalmasına ama Türkiye ve Yunanistan'la da bağlara sahip olmasına karar verildi.

1960'dan 1974'e

1960'da kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinde her iki toplum da nüfuslarına göre her kurumda yeterli temsil hakkına sahipti. Fakat Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanı III. Makarios 30 Kasım 1963’de 13 maddeden oluşan anayasa değişikliği önerilerini sundu. Bunlar arasında anayasanın değişmez maddeleri, Kıbrıs Türk'ü olan Başkan Yardımcısının veto hakkının ortadan kaldırılması, Temsilciler Meclisinde ayrı çoğunluklar ilkesinin ortadan kaldırılarak kararların basit çoğunlukla alınması, ayrı belediyelerin ortadan kaldırılması gibi maddeler de bulunmaktaydı.
ABD Başkanı Kennedy, Makarios’a bundan vazgeçmesini önerdi ve Türkiye değişiklikleri kabul etmeyeceğini bildirdi. Kıbrıs Türkleri'nin de reddi üzerine Kıbrıs Rumları, 21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türklerine karşı ada çapında katliam başlattı. 21 Nisan 1966 tarihli Patris gazetesinde yayınlanan Akritas Planına göre Türk halkı sindirilerek ada Yunanistan'a bağlanacaktı.
1967’de Rum saldırıları tekrar başladı. Yunanistan Ordusu'nun 15 bin askeri, gayri resmî olarak adaya yerleştirildi. Türklere karşı sürdürülen sindirme politikasının durdurulması içinTürkiye ve Yunanistan başbakanları arasında düzenlenen toplantı bir sonuç vermeyince, Türkiye askerî müdahalede bulunacağını açıkladı.
TBMM hükûmete müdahale yetkisi verdi. Türk uçakları Kıbrıs üzerinde uçmaya başladı. Donanma ve çıkarma birlikleri harekete geçti. ABD’nin arabuluculuğuyla Yunanistan birliklerinin geri çekilmesi sağlanınca, Türkiye harekâtı durdurdu. Yunanistan'ın askerleri üç Türk köyünden geri çekilirken arkalarında 24 ölü bıraktılar[kaynak belirtilmeli] . 1964’ten beri Türkiye’de bulunan Rauf Denktaş gizlice adaya gitti. Denktaş, Yunanlarca tutuklandı ama Türkiye ve ABD’nin itirazı üzerine iade edildi.
1970'li yılların başlarında Yunanistan'ı kontrol eden askerî cunta yönetimi, II. Makarios'un tutumları ve enosisin yolunda ilerleme olmamasından dolayı memnun değildi[34]. Cunta, 15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Ulusal Muhafız Birliği'ne bu birliğin komutanının görevinden alınmasını ve adanın kontrolünü Yunan subayların bulunduğu bu birliğin almasını istedi[35]. Birlik aynı gün Lefkoşa'daki Başkanlık Sarayı'nı bastı ve II. Makarios görevden alındı[36]Nikos Sampson yeni hükûmetin devlet başkanı olduğu dünyaya ilan edildi[37]. Her ne kadar milliyetçi Rumlar tarafından darbe yapılsa da Yunanistan ile birleşmedi, Kıbrıs'ın bağımsızlığı devam etti ve bağımlı bir yönetim olmadı[38]Türkiye Cumhuriyeti, gerçekleştirilen darbe nedeniyle[39] Zürih ve Londra Antlaşması'nın IV. maddesine istinaden[40] gerçekleştirdiğini savunarak 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs'a karadan ve havadan harekât başlattı. Türk birlikleri, adaya indikten kısa bir süre sonra adanın büyük şehirlerinden bir olan Girne'ye girdi. Başkent Lefkoşa'ya doğru ilerlemeye başladı. 22 Temmuz'da taarruz sonucunda Türk birlikleri önce Girne’ye girdi, daha sonra da başkent Lefkoşa’ya yöneldi. Ateşkes başlamadan Girne-Lefkoşa hattı birleşti.
Geçici ateşkes ilan edildiyse de Rum birliklerinin bu ateşkes kurallarına uymaması sonucu 13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başladı. Türk birlikleri 14 Ağustos'ta başkent Lefkoşa'ya, 15 Ağustos'ta Lefke ve Mağusa'ya girdi. Uluslararası baskılar sonucunda ateşkes ilan edildi[41] ve adanın %37'si Türkler'in kontrolüne geçti[42]. 170.000 civarındaki Kıbrıslı Rum[43] kuzeyde bulunan evlerinden göç ettirildi, 50.000 Kıbrıslı Türk ve daha sonrada Türkiye'nin teşviki[42] ile Türkiye'den gelen göçmenler ise bu evlere yerleştirildi.[42]

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanı

Kıbrıs Harekâtı sonrasında 1976'da Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulmuştur.
15 Kasım 1983'de Kıbrıs Türk Federe Devleti meclisi Self-determinasyon hakkını kullanarak oybirliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etmiştir. KKTC'nin kuruluş bildirgesini kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okudu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması, Kıbrıs CumhuriyetiYunanistan’ın ve pek çok devletlerin yanı sıra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de tepkisini çekti.
Güvenlik Konseyi, 18 Kasım’da aldığı bir kararla bağımsızlık kararını kınadı. 13 Mayıs 1984’te de Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını ayrılıkçı bir hareket olarak tanımladı.[44]

Görüşmeler ve Çözüm Arayışları

Kıbrıs Sorunu, dünyanın gündemine girdiğinden beri başta Birleşmiş Milletler bünyesindeki çalışmalar olmak üzere adanın birleştirilmesi gayesi ile birçok faaliyet yürütülmüştür. Fakat bunlardan bir sonuç alınmamıştır. Bunlardan biri olan 2004 Annan Planı referandumu da Kıbrıslı Türklerin "kabulü" ve Rumların "hayırı" ile gerçekleşmemiştir. 1 Mayıs 2004’teKıbrıs Cumhuriyeti tüm adayı temsilen Avrupa Birliği’ne girmişlerdir.[45]

Coğrafya


Beşparmak Dağları'nda Kuzey Kıbrıs bayrağı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözü.
Toprakları kuzeyde Dipkarpaz, batıda Güzelyurt, güneyde de Akıncılar'a doğru yayılır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Kıbrıs Cumhuriyeti toprakları arasında Birleşmiş Milletler'in kontrolünde tampon bölge bulunmaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin önemli yerleşim yerleri, başkent LefkoşaGirneGazimağusaGüzelyurt ve İskele'dir. KKTC, etkisinde bulunduğu Akdeniz ikliminden dolayı fazla yağış almaz. Genellikle sıcak ve kuraktır.
Kıbrıs'ın sahil kıyıları, aşağı yukarı yüz milyon senedir Chelonia mydas ve Caretta caretta kaplumbağaları tarafından ziyeret edilmektedir. Bu canlılar yumurtlamak için Mayıs ve Ağustos ayları arasında Kuzey Kıbrıs’ın kumsallarına gelmektedirler. Adanın kuzeyinde doğal mağaralar da bulunmaktadır. Sarkıt ve dikitleri ile İncirli Mağarası, İnönü’deki Sütünlu Mağara, olmak üzere 85 adet civarındaki doğal mağara bulunmaktadır.[46]
KKTC'nin karasal ve denizaşırı komşuları yönlerine göre aşağıda gösterilmiştir:[47]
KUZEY KIBRIS'tan yönler
Akdeniz
daha kuzeybatıda Türkiye Türkiye
Akdeniz
daha kuzeyde Türkiye Türkiye
 
Akdeniz
daha kuzeydoğuda Türkiye Türkiye
Akdeniz
Compasspoint-nw.pngKCompasspoint-ne.png
BRoseVents.svgD
Compasspoint-sw.pngGCompasspoint-se.png
Akdeniz
daha doğuda Suriye Suriye
Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs CumhuriyetiKıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Cumhuriyeti
 
Akdeniz
daha güneydoğuda Lübnan Lübnan ve
İsrail İsrail

Uluslararası statü ve dış ilişkiler


ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clintonve dönemin KKTC CumhurbaşkanıMehmet Ali TalatWashington, 15 Nisan 2009.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin temsilcilik ofisi, LondraBirleşik Krallık.

Kıbrıs Türkleri; 27.Türk günü kapsamında yürüyüş düzenlerken,New YorkABD, 2008.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti resmî adı ile Türkiye haricinde tanınmamaktadır. Bağımsızlık ilanından sonra Pakistan ve Bangladeş de KKTC'yi tanıdığını ilan etse de uluslararası baskılar sonucunda bundan vazgeçmişlerdir.[48]
1992’de Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Meclisi'nin yetkisi olmadığı halde KKTC’nin tanınmasına ilişkin karar aldığına dair bilgi aktarılmaktadır.[49] Azerbaycan-Kuzey Kıbrıs arasındaki ilişkiler aralarına Türkiye'yi de katarak "bir millet, üç devlet" anlayışının gelişmesine ve bu anlayışın söz konusu ilişkilere yön vermesine yol açmış olsa da Azerbaycan KKTC'yi resmen tanımamaktadır.
Haziran 2004'te İslam Konferansı Örgütü dışişleri bakanları "Kıbrıs Türk Toplumu" sıfatıyla gözlemci olarak katılan KKTC'nin Annan Planı'nda kullanılan "Kıbrıs Türk Devleti" tanımıyla katılmasını kararlaştırmışlardır.[50][51].
29 Nisan 2004 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından kabul edilen 1376 sayılı kararda Kıbrıs Türk toplumu seçilmiş temsilcilerinin AKPA çalışmalarına katılabilmelerine imkân verilmesine karar verilmiştir[52]. Bu karar doğrultusunda Kıbrıslı Türkler AKPA'da temsil edilmeye başlamış ve asamble toplantılarına 2 temsilci ile gözlemci statüsünde katılmaktadır.
2005'te Gambiya, Batı Afrika ülkesinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni diplomatik ilişkiler kurmaya hazır olduğunu açıklamıştır.[53] 2008'deKatar'da "KKTC Ticaret ve Turizm Ofisi" adıyla temsilciliğini açmıştır.[54]
2004 Nisan'ında yapılan Annan Planı referandumundan bugüne uluslararası camia KKTC ile var olan ilişkilerini iyileştirmeye başladı. Avrupa Birliği'nin genişlemesi'nden sorumlu üyesi Günter Verheugen raporunda bu şartlar göz önünde tutulursa AB ülkelerinin KKTC'de temsilcilikler açabileceklerini söyledi. AB KKTC'ye 259 Milyon Euro yardım taahhüt etti. Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından engellenmeye çalışan bu yardımı KKTC direkt olarak almak istemektedir.[55][56]
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat görevi sırasında dünya liderleri ile görüşmelerine devam etti. DöneminABD dışişleri bakanı Condoleezza Rice ve Birleşik Krallık eski dışişleri bakanı Jack Straw ile görüşmelerde bulundu. Ayrıca 2006 Ağustos'unda eski Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref tarafından cumhurbaşkanı sıfatı ile ağırlandı.
MülkiyetRum Kıbrıslıların Dava Kararları: 01.03.2010: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM,ECHR) Türk Kıbrıs’ın Taşınmaz Mal Komisyonu’nu tanıdı (18.08.2010: Türk Kıbrıs'ın TMK’na 652 Rum Kıbrıslı başvuru yaptı). 27.05.2010: AİHM: “Rum Kıbrıslıların Kuzey Kıbrıs’tan göç ettikleri yerler, hayatlarının hemen hemen hepsini başka yerlerde yaşadıklarından ve iddia ettikleri mülkle somut ve kalıcı bağları (concrete and persisting links) olmadığından artık evleri (home) değildir. Ayrıca, bu yüzden, Rumların kuzeye geri dönüş hakkı yoktur”. 27.07.2010: AİHM, TK TMK’nun tazminatları hesaplama metodunu benimsedi. Türk Kıbrıslıların Dava Kararları: 14.01.2010: AİHM, bir Türk Kıbrıslının (Nezire Ahmet Sofu) Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki malını tazmin ederken, Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhinde karar verdi; ve Rum Kıbrıs Başsavcısının 139/1991 sayılı kanunda (Turkish Cypriot Properties (Administration and Other Matters)) değişiklikler yapmasına hükmetti. Devam Eden Davalar: ECHR’nin Rum Kıbrıs’taki Yağmuralan (Frodisia) ve Matyat’tan (Mathiatis) Türk Kıbrıs’a göç etmek zorunda kalan Türk Kıbrıslıların başvurularıyla ilgili kararı ise henüz açıklanmamıştır.
5 Mayıs 2010'da, Kuzey Kıbrıs'ı temsilen Kıbrıs Türk Ticaret OdasıAvrupa Küçük Ölçekli İşletmeler Birliği'ne (ESBA) tam üye oldu.[57]
Ekim 2011'de Libya, KKTC ile işbirliği protokolü imzalayarak ülkeyi fiilen tanımıştır.[58]

Yönetim ve politika

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yarı başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı, başbakan ise hükümetin başkanıdır. Ülkede çok partili demokratik bir rejim vardır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı ve hükümet tarafından kullanılmaktadır. Yasama yetkisi ise KKTC Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.
KKTC Cumhurbaşkanı halk tarafından, 5 yıllık süre için seçilir. Bu görevi 23 Nisan 2010'dan beri Derviş Eroğlu yürütmektedir. 50 kişiden oluşan Cumhuriyet Meclisi halkın oylarıyla seçilmektedir. Nisan 2009'da yapılan seçim ile başa gelen[59][60] Derviş Eroğlu önderliğindeki Ulusal Birlik Partisi, Eroğlu'nun cumhurbaşkanı olmasıyla İrsen Küçük'ü parti başkanlığına ve başbakanlığa getirmiştir. Tek parti hükümeti bulunan ülkede şu anda 24. hükümet görevdedir.
ABD merkezli Freedom House kuruluşu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni "özgür" olarak nitelemektedir.[61]

İdari yapılanma

LefkoşaGazimağusaGirneGüzelyurtİskele olmak üzere 5 ilçeye ayrılmaktadır. Her ilçeye Kaymakam atanmaktadır.

Ordu

KKTC'nin Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (G.K.K.) adında tümen seviyesinde bir askeri birliği vardır. G.K.K.'nda 18 ile 40 yaşları arasında zorunlu askerliğe alınmış 4000 kadar personel bulunmaktadır. Bunun yanında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 11. Kolordu'su[kaynak belirtilmeli] Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı (K.T.B.K.) yerleşmiş durumdadır.

Ekonomi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uluslararası camiada tanınmamasından dolayı ekonomik olarak Türkiye'den yardım almaktadır. Tedavüldeki para birimi Türk Lirası'dır. KKTC'nin neredeyse tüm ithalat ve ihracatı Türkiye üzerinden gerçekleştirilir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi kamu sektörü dahilinde ticaret, turizm ve eğitimle beraber tarım ve imalat sanayinden oluşmaktadır. KKTC'deki kişi başına düşen milli gelir şöyledir:

İletişim ve ulaşım

Uluslararası telefon kodu olan +90 392'dir. İnternet alan adı .nc.tr'dir. Dünya Posta Birliği KKTC'yi müstakil bir devlet olarak tanımadığından postalarda "Mersin 10 Turkey" posta kodu ile gönderilir.[62]
KKTC'ye Türkiye hariç direkt uçak seferi düzenlenmemekte, Ercan Uluslararası Havalimanı ve Geçitkale Havaalanı sadece Türkiye veAzerbaycan tarafından yasal havaalanı olarak tanınmaktadır.[63]
1974 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti, KKTC'nin limanlarının, tüm dünya gemilerine kapatıldığını ilan etmiştir. Türkiye bu ilanı tanımamış ve Kıbrıslı Türk limanlarını serbest ulaşıma açmıştır.

Havaalanları ve limanlar


Ercan Uluslararası Havalimanı

Demografi

Nüfusu 2006 genel nüfus sayımına göre 265,100[64] olup yerli Kıbrıs Türkleri ve Türkiye'den gelen göçmenler olmak üzere iki esas zümreden oluşur.[65] Bu zümreler dışında Türkiye'den ve kısmen diğer ülkelerden işçi statüsünde çalışmak üzere gelenler yaşamaktadır. Az sayıda Rum ve Maruni (Kıbrıs ağzında Maronit) doğuda Dipkarpaz, köyünde, kuzeyde Koruçam (Kormacit) ve Karpaşa köylerinde yaşamaktadır. [kaynak belirtilmeli] Adadaki Latin kökenli Müslümanlara "Linobamvaki" denir.
Kıbrıs Türkleri'nin bir kısmı 1955 yılından itibaren siyasi ve ekonomik sebeplerle ülke dışına göç etmişlerdir. Özellikle Birleşik KrallıkAvusturalya ve Türkiye Kuzey Kıbrıs'tan büyük oranda göç almıştır.[66] Ülkeye uygulanan ekonomik ambargolar nedeniyle üçüncü ülkelere yapılan ticarette büyük zorluklar çekilmesi ülke dışına yapılan göçlerin zaman içerisinde devamlılık kazanmasına yol açmıştır.
Yaz döneminde Türkiye ve diğer ülkelerden gelen turistler günlük nüfusun artmasına yol açmaktadır.

Dil

Ana madde: Kıbrıs Türkçesi
Resmî dili Türkçedir. Bununla beraber halkın konuştuğu dil Türkiye Türkçesinin Kıbrıs ağzıdır. Yazı dilinde 1940'lardan itibaren Latin harfleri kullanılmaktadır.[kaynak belirtilmeli]

Din

Günümüzde ise Kuzey Kıbrıs nüfusu 2011 yılı itibariyle 294.906'dır.[67] Çeşitli kaynaklarda KKTC'deki Müslüman nüfus oranının %98,71 ile %99 oranında yer aldığı belirtilmektedir.[68][69][70][71][72] %0,5 oranındaki halkın Ortodoks Hristiyan, %0,2 oranında halkın Maruni Hristiyan, geriye kalanların ise diğer dini inançlarının bulunduğu belirtilmiştir.[68][70]
Müslüman nüfus geleneğe bağlı olarak Sünni inancın Hanefi mezhebine bağlıdır. KKTC Din İşleri Dairesi Müslümanların dinî ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır. Din hizmeti veren personelin büyük çoğunluğu Türkiye Cumhuriyeti'nden sağlanmaktadır.
Nüfusunun çok az kısmını oluşturan Ortodoks Rumlar ve Katolik Maruniler de bulunmaktadır.
Frenk (1192-1489) ve Venedikler (1489-1571) Rum Ortodoks Kilisesinin dinsel özgürlüğünü ortadan kaldırıp yerine Latin kilisesinin kurallarını uyguladılar.[73] Osmanlılar, adada varolan tüm dinlere karşı saygı ve hosgörü göstermiştir.[kaynak belirtilmeli] Birçok Rum Ortodoks Kilisesi Frenk ve Venedik döneminde yıkılmaya yüz tutmuştu. Osmanlı yetkilileri bunların kullanım için tamirine ve düzeltilmesine yardımcı oldu. Rum Ortodoks Kilisesine ayrıca dinî binalara ek olarak toprak ve bağımsızlığını sürdürebileceği tam bir özgürlük verildi.[74]

Eğitim

Kıbrıs Türk eğitim sistemi genel olarak üç bölüm olarak değerlendirilir; bunlar temel eğitim, orta eğitim ve yüksek öğretimdir. Ülkede 5 yaşından 15 yaşına kadar süren zorunlu temel eğitim, ücretsizdir. Bu bölümde anaokuluilkokul ve ortaokul eğitimi bulunur. Kreş ise temel eğitime dahil olmasına rağmen zorunlu değildir.[75]
Zorunlu temel eğitim dönemi bittikten sonra orta eğitim dönemi başlar. Bu dönem zorunlu olmayıp süresi değişebilmektedir. Liseler ve meslek liselerinde eğitim üç yıldır. Kolejlerde,güzel sanatlar liselerinde ve çıraklık eğitiminde, eğitim dört yıllıktır.[75]
Orta eğitimden sonra yüksek öğrenim dönemi gelmektedir. Bu dönemde ise lisanslisansüstü ve doktora eğitimi verilir. 18 veya 19 yaşında orta eğitimi bitiren öğrenciler, isteğe bağlı olarak yüksek öğrenime devam edebilirler.[75]
Ülkede 2009 yılı itibarı ile okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyinde eğitim alanların oranı %100, lise düzeyinde eğitim alanların oranı %78, üniversite düzeyinde eğitim alanların oranıysa %74'tür.[76]

Yüksek öğretim

Yüksek öğretim temel olarak üniversitelerde yürütülmektedir. Bu üniversitelerin tümü özel üniversite statüsündedir. Yurtdışından KKTC üniversitelerine başvuran öğrenci sayısında sürekli olarak artış görülmektedir.
Bazı Kıbrıs Türkleri öğrenimlerini yurtdışında özellikle Türkiye’de yürütmeyi tercih etmektedir. KKTC'de yüksek öğrenim gören Kıbrıs Türkü öğrenci sayısı 9,414 [77] iken yurtdışında öğrenim gören Kıbrıs Türkü öğrenci sayısı 1,631’dir.[77]
KKTC'de öğrenim gören yabancı öğrencilerin 14,624 kişi[77] gibi büyük bir çoğunluğu Türkiye’den olmakla beraber, Ortadoğu ülkelerinden 1,896 [77] kişi gelmektedir. Üniversitelerin çoğu yüksek lisans ve doktora programları gibi yüksek lisans olanakları sağlamaktadır.
Kuzey Kıbrıs'taki Yakın Doğu ÜniversitesiGirne Amerikan ÜniversitesiOrta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs KampüsüLefke Avrupa ÜniversitesiUluslararası Kıbrıs Üniversitesi,Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Girne Üniversitesi[78]'nde toplamda 47,000'den fazla öğrenci vardır[79]. DAÜ, uluslararası tanınmış bir yükseköğretim kurumu olup, 35 ülkeden 1000 fakülte üyesine sahiptir; 68 ülkeden 15000 öğrencisi vardır. Bu 6 üniversite, Türkiye'deki YÖK tarafından denkliği onaylanmıştır. DAÜ ve YDÜ[80]Avrupa Üniversiteler Birliği'nin tam üyesidir. DAÜ, Akdeniz Üniversiteler Topluluğu'nun, İslam Dünyası Üniversiteleri Federasyonu'nun ve Uluslararası Üniversiteler Birliği'nin tam üyesidir. Türkiye'deki üç üniversite (İstanbul Teknik ÜniversitesiÇukurova ÜniversitesiGazi Üniversitesi) Kuzey Kıbrıs'ta kampüs açacaklardır. Kuzey Kıbrıs'ın ilk üniversitesi olan Girne Amerikan Üniversitesiİngiltere'de Canterbury'de 2009 yılında kampüs açmıştır, bu kampüs İngiliz Akreditasyon Konseyi tarafından 2010 yılında denkliği kabul edilmiştir. Ayrıca Girne Amerikan Üniversitesi'nin, Amerika'da, Singapur'da, Türkiye ve HongKong'da kampüsleri bulunmaktadır.
13 Ağustos 2010'da, Kuzey Kıbrıs'ın Eğitim Bilimleri Derneği (KEB-DER) Avrupa Eğitim Araştırmaları Birliği'ne tam üye olmuştur.

Kültür

Müzik

KKTC'de zamanla birçok müzik grubu ve sanatçı çıkmıştır. Bunlar genelde klasik müzik, opera, pop, Türk sanat müziği, Türk halk müziği, rap gibi müzik türlerini gerçekleştirirler.

Kıbrıslı birçok sanatçı vardır. Bunlardan önde gelenleri şunlardır ; Ziynet Sali, Işın Karaca, Babutsa, Koray Çapanoğlu, Kıbrıs Müzik Yolcuları, SOS Grubu.

Sana

KKTC de birçok ünlü sanatçı yetişmiştir. Özellikle fotoğrafçılık, heykelcilik (heykeltıraşlık), resim v.b. görsel sanatlar fazla gelişmiştir.

Spor


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kendisine uygulanan ambargolar yüzünden spor alanında uluslararası organizasyonlara üye olamamaktadır.[81] Ülkede kurulmuş olan Milli Olimpiyat KomitesiUluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınmamaktadır.[82] Başta futbol olmak üzere tüm dallarda KKTC takımlarının uluslararası arenada mücadele etmesi Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti tarafından engellenmektedir.[83] Bazı Kıbrıs Türk sporcular bu nedenle Türkiye ve Rum takımlarında forma giymektedir.[83] Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu,NF-Board'un kurucu üyelerindendir.[84]

Basın

KKTC’de basın özgürlüğü, KKTC Anayasası’nın 26. maddesince[85] garanti altına alınmıştır. Bu maddeye göre basın ve duyuru hakkı tüm vatandaşlar için serbesttir ve sansür uygulanamaz.
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRT) kamu yayıncılığı yapmakta olup KKTC'nin ilk televizyon kanalıdır. BRT 1 ve BRT 2 adında iki televizyon kanalının yanında beş adet de radyo ile kamusal yayıncılık yapmaktadır. Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) bir devlet kurumu olarak haber ajansı faaliyeti yürütmektedir. KKTC'de altısı yerli üçü yabancı toplam dokuz haber ajansı, on üç günlük gazete, dört haftalık dergi, dört aylık dergi, altı televizyon kanalı ve yirmi bir radyo kanalı faaliyetlerine devam etmektedir. KKTC'de TRT de izlenebilmektedir.

Turizm


KKTC'ye Giriş
Kuzey Kıbrıs’ın en büyük gelirlerinden biri olan turizmin ülkede büyük bir yeri vardır. Ülke iklimi tüm yıl boyunca tatil için olanaklar sağlar. Yağışlar Aralık ve Ocak aylarında yoğunlaşıp ortalama deniz sıcaklığı altı ayı aşkın bir süre 20 °C dir. Kuzey Kıbrıs bahar aylarında saran yabani çiçekleriyle ve havayı dolduran portakal, limon ve greyfurt çiçeği kokularıyla ünlüdür.
Kuzey Kıbrıs sahilleri yüzmek için Akdeniz'in elverişli ve güvenli, mekânlarındandır. Çoğu tatil tesislerinin modern yüzme havuzları yanında, doğu Akdeniz'in serin suları için güzel sahilleri bulunur.
Adanın iç kesiminde, Beşparmak Dağları güneyinde, geniş Mesarya ovasıErcan Havaalanı ve ülkenin başkenti Lefkoşa bulunmaktadır. Lefkoşa şehrinin tarihi merkezi etrafı 5.5 km uzunluğunda şehir duvarı ile çevrilidir ve bu duvar hâlâ sağlamdır. Girişteki kapı Osmanlılar tarafından yapılmıştır. Doğu sahili boyunca tarihî, gelişmiş Gazimağusa kenti ve onun yanında Salamis antik kenti yer alır. Adanın en büyük yarımadası olan Karpaz yarımadası yeşil kaplumbağaların yumurtlama mekânıdır. Burada özel alanlar vardır ve giriş çıkış yasaktır.[46]
Egzotik Kıbrıs mutfağı, kendi tarihî ve deniz kültürünü yansıtması yanında, doğu ve batı kültürünün de ortak bir sentezidir.
Ülkede 2009 yılı itibarı ile 119 turistik konaklama tesisi, 15 diğer konaklama tesisi, 144 turizm ve seyahat acentesi, 25 casino ve 250 turistik restoran bulunmaktadır. Ülkedeki rehber sayısı 1192'dir. Toplam 9224 kişi turizm sektöründe çalışmaktadır.[86][87]

Galeri

Kaynak: vikipedia

Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…